HABER MERKEZİ - Aksa Tufanı Operasyonu’nun yıl dönümünde Diyarbakır’da düzenlenen kitlesel yürüyüş, büyük bir coşku ve kararlılıkla gerçekleşti. Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları öncülüğünde Kayapınar ilçesi Dünya Kavşağı’nda bir araya gelen binlerce kişi, Roboski Parkı’na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Kadın, erkek, genç ve yaşlıların ellerinde Filistin bayrakları ve dövizlerle tekbir getirerek yürüdüğü etkinlikte, Gazze’ye yönelik destek sloganları atıldı.
Roboski Parkı’nda yapılan basın açıklamasını Diyarbakır İslami STK’lar adına Ali Saruhan okudu. Kur’an-ı Kerim’den ayetle başlayan açıklamada Saruhan, Gazze’de iki yıldır insanlık adına tüm değerlerin yok sayıldığını belirterek, “Bir halk, 730 gündür bombalar altında yaşam mücadelesi veriyor. Bu zulüm Aksa Tufanı ile birlikte görünür hale geldi” dedi.
Siyonist işgalin 76 yıldır devam ettiğini hatırlatan Saruhan, “Kudüs ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere birçok mübarek belde işgalin postalları altında özgürlüğe kavuşacağı günü bekliyor” ifadelerini kullandı. Saruhan, 1948’den bu yana 300 binden fazla Filistinlinin katledildiğini, 7 Ekim 2023’ten bu yana ise 75 binden fazla şehidin verildiğini söyledi.
Saruhan konuşmasında, siyonist rejimin zulmünün yalnızca askeri değil, insani bir felaket haline dönüştüğünü vurguladı:
“Gazze’ye insani yardımların ulaşmasına engel olunuyor. Halk açlık, kıtlık ve ilaçsızlıkla ölüme terk ediliyor. Bir tarafta sözde uluslararası hukuk, diğer tarafta her gün ölümü yüzlerce kez yaşayan çocuklar var.”
“Sumud Filosu; vicdanın, hakkın ve cesaretin safında yer almıştır”
Saruhan, Gazze’nin artık sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın davası olduğunu belirterek, “Dünya halkları, vicdanın ve insanlık onurunun yanında saf tuttu. Küresel Sumud Filosu, Gazze için denizlere açılarak insanlık adına büyük bir cesaret örneği sergiledi” dedi.
Batı ülkelerinin “barış maskesi” altında siyonist rejime silah, para ve siyasi destek verdiğini söyleyen Saruhan, Aksa Tufanı Operasyonu’nun bir milat olduğunu vurguladı:
“Bu operasyon, yüz yıldır görülmeyen işgali görünür hale getirdi. HAMAS, işgalcilerin Fırat ile Nil arasındaki planını yerle bir etti.”
“İslam dünyası sessiz kaldıkça işgal genişliyor”
Saruhan, İslam ülkelerinin sessizliğinin siyonist rejimi cesaretlendirdiğini ifade ederek şu uyarıda bulundu:
“Bugün Gazze düşerse yarın Bağdat, Şam, Kahire ve Ankara düşer. İşgal rejimi kana ve gözyaşına doymuyor. Batıdan medet ummak, çölde su aramaktan farksızdır. Artık ya izzetle direneceğiz ya da zilletle köleliği bekleyeceğiz.”
“Artık slogan değil, somut adım zamanı”
Saruhan, konuşmasının sonunda dünyaya ve İslam ülkelerine seslenerek şu taleplerde bulundu:
“Zaman slogan atma değil, harekete geçme zamanıdır.
Gazze direnişiyle ABD ve Avrupa’nın yenilmezlik algısı kırılmıştır.
Türkiye ve bölge ülkeleri güç birliği yaparak ‘Kudüs İttifakı’ kurmalıdır.
HAMAS’ın Trump’un planına verdiği şartlı yanıt desteklenmelidir. Bu yanıt, Mekke’nin fethine giden Hudeybiye Antlaşması’na benzemektedir.
HAMAS, Filistin halkının meşru iktidarıdır ve Filistin Ulusal Birliği’nde yer almalıdır.
Gazze’de kalıcı ateşkes, işgalcilerin çekilmesi ve insani yardımların ulaştırılması için uluslararası kararlar uygulanmalıdır.
Siyonist işgal rejimine karşı direniş cepheleri desteklenmeli; askeri, lojistik ve teknolojik yardımlar artırılmalıdır.
Boykot silahı unutulmamalıdır. Ömür boyu boykot bilinciyle hareket edilmelidir.
Türkiye’de bekleyen çifte vatandaşlık yasası, Gazze’de soykırıma destek veren siyonistlere karşı ivedilikle çıkarılmalıdır.”
Saruhan, konuşmasını “Siyonist işgal rejimi denize dökülüp haritadan silinene kadar Kudüs davasını savunacağız. Gazze’nin kahraman halkına, mücahitlerine ve izzeti kuşanan liderlerine selam olsun” sözleriyle tamamladı.
📌Etkinliğin sonunda katılımcılar tekbirlerle Filistin halkına destek sloganları atarak Gazze’deki direnişin yanında olduklarını bir kez daha ilan etti. Kalabalık, yürüyüş boyunca “Kudüs bizimdir, özgür kalacaktır” ve “Filistin yalnız değildir” sloganlarıyla meydanı inletti.