Danimarka'nın kuzeyindeki Aalborg Hayvanat Bahçesi, yaptığı sıra dışı çağrıyla hem ülke içinde hem de uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Hayvanat bahçesi yönetimi, geçtiğimiz hafta sosyal medya platformu Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, kobaylar, tavşanlar, tavuklar ve küçük atlar gibi sağlıklı evcil hayvanların, yırtıcı hayvanlara yem edilmek üzere bağışlanmasını talep etti.
Gönderide, bu uygulamanın hayvanat bahçesindeki yırtıcıların "doğal davranışlarını sürdürmelerine yardımcı olacağı" ve “hiçbir şeyin israf edilmediği bir sistem” kurmayı hedefledikleri ifade edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yırtıcılarımızın beslenmesinde tavuklar, tavşanlar ve kobaylar önemli bir yer tutuyor. Böylece hiçbir şey israf olmuyor — ve yırtıcılarımızın doğal davranışları, beslenmeleri ve refahları sağlanmış oluyor.”
Atlar İçin Özel Şartlar Belirlendi
Hayvanat bahçesinin internet sitesinde yer alan bilgilerde, at bağışlarıyla ilgili detaylı yönergeler de paylaşıldı. Buna göre:
-
Atın boyu 147 cm'nin altında olmalı,
-
Sağlıklı ve belgeleri eksiksiz olmalı,
-
Bağışlanan atlar önce uyutuluyor, ardından kesilerek yırtıcılara yem olarak sunuluyor,
-
Hayvan sahiplerine ise hayvanın ağırlığına göre vergi indirimi uygulanıyor.
Etik Tartışmalar Büyüyor
Hayvan hakları savunucuları ve birçok vatandaş, bu çağrıya sert tepki gösterdi. Özellikle sağlıklı evcil hayvanların "bağış adı altında" öldürülerek yem yapılması, sosyal medyada "vahşet", "etik dışı", "modern zaman barbarlığı" gibi yorumlarla eleştirildi. Bazı kullanıcılar, hayvanat bahçesinin "eğitim ve koruma" değil, "katliam" merkezi haline geldiğini savundu.
Danimarka Hayvan Refahı Dernekleri ise uygulamaya ilişkin resmi bir açıklama yaparak, bu yöntemin hayvan hakları ilkeleriyle bağdaşmadığını, sahipsiz hayvanların değil, sahiplilerin hedeflenmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“Doğal yaşam mı, ahlaki sınır mı?”
Aalborg Hayvanat Bahçesi’nin açıklamasında “doğal beslenme döngüsü” vurgusu yapılsa da, birçok uzman, doğayı taklit etmenin evcil hayvanların öldürülmesini meşru kılmadığını savunuyor. Eleştirmenlere göre, vahşi hayvanların davranışlarını taklit etmek, insan eliyle yönetilen bir hayvanat bahçesinde doğal ortamı taklit etmekten çok, etik sınırların aşılması anlamına geliyor.