Filistin

“Bu Bir Kabus Olmalıydı” – Filistin Destekçisi Zehra Faruk, Elbit Baskınında Yaşadıklarını Anlattı

İngiltere'de Elbit Systems karşıtı eylemler nedeniyle tutuklanan Filistin destekçisi Zehra Faruk, evine yapılan baskını ve yaşadığı travmatik süreci anlattı: “Oturma odamız bir anda gözaltı merkezine dönüştü, ailem kelepçelendi.”

Abone Ol

Filton’daki Elbit Systems tesislerine yönelik protesto eylemleri kapsamında tutuklanan “Filton 18” grubunun üyelerinden 24 yaşındaki Zehra Faruk, Kasım 2024’te sabaha karşı ailesinin evine düzenlenen polis baskınını ve sonrasındaki süreci kamuoyuyla paylaştı.

Faruk, Filistin halkına destek amacıyla gerçekleştirilen eylemler nedeniyle “önleyici tutuklama” kapsamında gözaltına alındı ve hâlâ tutuklu bulunuyor. Ağustos 2024’te Elbit’in Bristol-Filton’daki tesisine giren altı aktivist, içerideki silahları imha etmiş ve şirketin 1 milyon sterlinden fazla zarara uğradığı açıklanmıştı. Saldırı sonrası 18 kişi çeşitli zamanlarda gözaltına alındı.

“Bir anda odamda kar maskeli adamlar belirdi”

Zehra Faruk, baskın anını şu sözlerle anlattı:

“Sabaha karşı gözümü açtım, kar maskeli ve siyah giysili dört adam odamdaydı. Rüya gördüğümü sandım. Bu bir kabus olmalıydı ama gerçekti.”

Başörtüsüz yakalandığını ve ilk talebinin başörtüsü olduğunu dile getiren Faruk, Kur’an-ı Kerim’den “Allah, iman edenlerin dostudur” (Bakara 2:257) ayetini hatırladığını ve bunun kendisine güç verdiğini söyledi.

“Ailemin de kelepçelenmesi içimi parçaladı”

Faruk, polislerin yalnızca kendisini değil, annesi, babası, üç kız kardeşi ve 16 yaşındaki erkek kardeşini de yere yatırarak kelepçelediğini belirtti. “Evimiz sanki bir uyuşturucu çetesine aitmiş gibi muamele gördü” dedi.

“Oturma odamız gözaltı merkezine döndü”

Polisin, oturma odasını sorgulama alanına çevirdiğini belirten Faruk,

“Dün gece kahkahaların yankılandığı odamız bu sabah polislerin ailemi tuttuğu bir yere dönüştü”
ifadelerini kullandı.

“Polis arabasında sabah namazı kıldım”

Soğuk bir sabah polis aracında kelepçeli şekilde bekletilen Faruk, sabah namazını araçta kıldığını söyledi:

“Ne olacağını bilmeden dua ettim. Başörtüm bile tam yerleşmemişti.”

“İki yıl boyunca yargılanmadan içeride kalabilirim”

Faruk, İngiltere’de uygulanan önleyici tutukluluk sistemine tepki gösterdi.

“İngiltere, başka ülkelere hukuksuzluk dersi vermeye kalkarken, kendi içinde insanları suçsuz yere yıllarca içeride tutabiliyor.”
diyen Faruk, bu uygulamanın İngiliz sömürge hukukunun bir kalıntısı olduğunu vurguladı.

“Ben istisna değilim”

Tutukevinde kendisi gibi çocuklarından aylarca ayrı kalan annelerle tanıştığını ifade eden Faruk,

“Masumiyet karinesi yok sayılıyor. İnsanlar suçsuz çıksa bile o kaybolan zaman geri gelmiyor.”
şeklinde konuştu.

Zehra Faruk’un anlattıkları, İngiltere’de güvenlik politikaları, protesto hakkı ve azınlıklara yönelik muamele konularında tartışmaları yeniden alevlendirdi. Faruk’un her anını “Allah, iman edenlerin dostudur” ayetiyle hatırlaması, yaşadıklarına gösterdiği manevî direnci gözler önüne serdi.