Bakan Mehmet Özhaseki'nin konuşmasının öne çıkan başlıkları şu şekildedir:
Anadolu coğrafyası, dünyanın en güzel bölgelerinden biridir. Ancak, yer altında önemli bir gerçek bulunmaktadır. Son yüzyıl içinde bu ülkede 6 ve üzeri şiddette 226 deprem yaşandı. Coğrafyamız bu tür risklerle doludur. Geçmişte depremler nedeniyle milyarlarca dolar zarar yaşadık. Özellikle Kahramanmaraş merkezli depremlerde 14 milyon insan zarar gördü ve 680 bin konut hasar gördü. Bu, büyük bir sayıdır ve 5-6 büyüklüğündeki depremlere denk gelir. 850 bin bağımsız birim kullanılamaz hale geldi ve 100 milyar doların üzerinde zarar meydana geldi. Bu nedenle, mevcut yapı stokunu güncellememiz gerekiyor. Ülkemiz, deprem açısından dünya genelinde en riskli altı ülkeden biridir.
Önceki bakanlık döneminde, 2017 yılında Hatay'da kentsel dönüşüm için hazırlıkların tamamlandığını hatırlatmak isterim. Ancak, sahada provoke eden kişilerle karşılaştık. Eğer o dönüşümü gerçekleştirebilseydik, belki de bugün o bölgede yaşanan sıkıntıları yaşamayabilirdik. Kentsel dönüşümü hızlandırmamız gerekiyor.
DEPREM KONUTLARI İNŞA EDİLİYOR
Şu anda 200 bin konutun inşaatına başladık. TOKİ, bu konuda güçlü bir kuruluş ve son depremde başarılı bir performans sergiledi. TOKİ'nin yıllık kapasitesi yaklaşık olarak 60-70 bin konut inşa etmektedir. Şimdi TOKİ'ye 850 bin konut inşa etme çağrısı yapıyoruz. Bu, kolay bir görev değil. Yer bulabildiğimiz bölgelerde alt yapı çalışmaları yaparak konut planları oluşturuyoruz. Bir kısmı yerinde dönüşüm yapmayı tercih ediyor. Bu nedenle kredi ve hibe programları oluşturduk. Ancak hala bazı şehirlerde yıkımlar devam ediyor ve ağır hasarlı binalar bulunuyor. Bu zorlu sürecin üstesinden gelmek için çalışıyoruz. Ayrıca şehir merkezlerini de yeniden inşa etmeyi hedefliyoruz. Meydanlar sembolik yerlerdir ve bu bölgelerde de inşaatlar yapılıyor. İnşallah birkaç yıl içinde şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmayı planlıyoruz.
"4 ÖNEMLİ KURALIMIZ VAR"
Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde defalarca deprem yaşandığını biliyoruz. Bu hat üzerinde 1939 Erzincan, Tosya, Niksar, Bolu, Adapazarı, Gölcük gibi büyük depremler gerçekleşti. İkinci bir fay hattı ise Malatya'dan Adıyaman'a doğru uzanıyor ve Akdeniz'e kadar devam ediyor. Bu bölgelerdeki enerji birikimi belli aralıklarla serbest bırakılıyor. Ülkemizde toplamda 3 fay hattı bulunmaktadır. Eğer konutlarımızı depreme dayanıklı hale getirirsek, bu riskleri en aza indirebiliriz. Fay hatları üzerine inşaat yapmamaya karar verdik. Ayrıca dere yatakları üzerine konut yapmamak gerektiğini vurguluyoruz. Ayrıca sıvılaşma nedeniyle yıkılan binalara izin verilmeyecek. Mimarlık ve mühendislik hizmetlerinde sıfır tolerans ilkesini uyguluyoruz. Doğaya karşı savaş açarsak kaybederiz. Bu önemli kurallara uymazsak üzülürüz.
Bu tür bir felaketin üstesinden gelebilecek başka bir ülke yok. Şu anda yaklaşık 600 bin vatandaşımız konteyner kamplarda yaşıyor. Bu insanlar en kısa sürede evlerine dönmeliler. Bu nedenle bakanlık olarak seferberlik ilan ettik. Bakan yardımcımız, bu bölgeyle özel olarak ilgilenmektedir. Kasım sonu veya Aralık ayı gibi binlerce konutu vatandaşlarımıza teslim etmeyi planlıyoruz. Ayrıca 40 bin konutu 2-3 ay içinde teslim etmeye başlayacağız.
YERİNDE DÖNÜŞÜM DEPREM BÖLGELERİNDE
Bazı vatandaşlar rezerv alanlara gitmeyi tercih etmiyorlar. Eğer zeminde fay kırığı yoksa ve bizim yasaklamadığımız bir bölgeyse, o zaman sorun kalitesiz yapıdan kaynaklanıyor demektir. 210 bin kişi yerinde dönüşüme başvuruda bulundu ve biz 300-400 bin kişinin talebini karşılayabilir durumdayız. Yerinde dönüşüme büyük önem veriyoruz. Bu, yeni istihdam alanları yaratacak, yerel sivil mimari tasarım çeşitliliğini artıracak ve yerel alt sektörlerin hareketlenmesini sağlayacak. Ayrıca kadim mahalle kültürü yeniden canlanacak ve şehirlerimizin ekonomik hayatı canlanacaktır. Deprem bölgeleri, eski haline en kısa sürede kavuşacak ve geri dönüşler hızlanacak.
HAZİNE ARAZİLERİ
Pandemi ve Ukrayna-Rusya savaşı gibi faktörler nedeniyle deprem, arz ve talep dengesini bozdu. Daha fazla konut arz etmemiz gerekiyor. Özellikle kentsel dönüşümle bu süreci hızlandırmayı amaçlıyoruz. Tüm hazine arazilerini inceleyip uygun olanlarını arz etmeyi planlıyoruz. Daha fazla arz sağladıkça konut fiyatları da düşecektir. İnsanlar şu anda ev alırken iki katı fiyat ödemek zorunda kalıyorlar. Bu dengeyi yakın bir zamanda sağlayarak fiyatların düşeceğine inanıyoruz.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELE
Sanayicilerin artık yeşil dönüşüm belgesi alması gerekiyor. 100 milyon metrekarelik millet bahçelerini oluşturuyoruz. Bu, doğa dengesini koruma politikamızın bir parçasıdır. Hedefimiz, 2053 yılına kadar sıfır emisyon ve yeşil kalkınma sağlamaktır.
SIFIR ATIK HAREKETİ
Sıfır atık hareketini 2016 yılında başlattık. Bu uygulamayı kendi bakanlığımızda denedik ve hem çevreyi koruduk hem de ekonomik fayda elde ettik. Geçen yıl atıkların yüzde 20'sini geri dönüştürdük ve bu yıl bu oranın yüzde 35'e çıkmasını bekliyoruz. Bu sayede 432 milyon ağacın kesilmesini önledik. Sıfır atık hareketi, Emine Erdoğan hanımefendi tarafından büyük bir destek gördü ve küresel bir çevre hareketine dönüştü. Türkiye, sıfır atık konusunda dünya genelinde örnek bir ülke haline geldi ve 96 milyar tasarruf sağlandı.
TOKİ'DEN YENİ İNDİRİM MÜJDESİ
2022 Haziran'dan önce yapılan konutlar için yakında bir kampanya başlatılacak. Borcunu peşin ödemek isteyenlere yüzde 25 indirim sağlanacak.