HABER MERKEZİ - Filistin’in Gazze bölgesinde, Bisan Fadl Muhammad Fayyad isimli genç kadının hikayesi, zorla kaybetme ve insan hakları ihlalleri açısından derin bir yankı uyandırdı. Ailesi, Bisan’ı 2024 yılı Ocak ayında şehit olarak kabul edip defnetmişti. Ancak, sekiz ay sonra, 2025 Ağustos ayında, Bisan'ın aslında hayatta olduğu ve İsrail hapishanelerinde tutulduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldılar.
Bisan, hapiste ciddi bir omurilik yaralanması nedeniyle felç geçirmiş durumda. Bu durum, ailesinin yaşadığı acıyı daha da derinleştirirken, Bisan’ın hala hayatta olduğu bilgisi, onlara hem umut hem de yeni bir travma getirdi. Aile, Bisan'ın yaşadığı zorlu koşulları ve tıbbi ihmalin sonuçlarını öğrenince büyük bir şok yaşadı.
Şok edici bir hikaye
2024 yılı 7 Ocak'ta, Bisan Fadl Muhammad Fayyad'ın şehit olduğu duyuruldu. Ailesi, kendisine ait olduğu söylenen bir ceset aldı; bu ceset, onun kıyafetleri ve resmi kimliği ile birlikte geldi. 21 Mart 2025'te, aileyi şok eden ve yıkıcı bir telefon aldı; Bisan'ın hala hayatta olduğu ve İsrail işgal hapishanelerinde bulunduğu bildirildi.
17 Ağustos 2025 Pazar sabahı, aileye Bisan'ın İsrail işgal hapishanelerinde hayatta olduğu doğrulandı. Ancak, sağlık durumu son derece kritik; ciddi bir omurilik yaralanması nedeniyle kısmi felç geçirmiş durumda.
Gazzelilerin acıları tarif edilemez
Filistinli kayıp ve zorla kaybedilenler konusunda çalışan "Filistinli Kayıp ve Zorla Kaybedilenler Merkezi", bu olayın, İsrail'in Gazze'deki zorla kaybetme politikalarının korkunç bir örneği olduğunu vurguladı. Merkez, ailelerin sevdiklerinin akıbetini öğrenme hakkından mahrum bırakıldığını ve bu durumun, onların yas tutmalarına neden olduğunu belirtti.
Bisan’ın durumu, yalnızca onun hikayesi değil, aynı zamanda yüzlerce Filistinlinin maruz kaldığı bir sistematik ihlalin parçasıdır. Uluslararası raporlar, İsrail’in zorla kaybetme ve cesetlerle oynama politikalarını belgelemektedir. Gazze’de birçok mezarın tahrip edildiği ve kimliği belirsiz cesetlerin toplu mezarlara gömüldüğü kaydedilmektedir.
Merkez, Bisan’ın durumunun acilen açıklığa kavuşturulması ve uygun tedaviye erişim sağlanması için uluslararası kamuoyuna çağrıda bulundu. Ayrıca, İsrail'in hem Bisan’a hem de ailesine karşı işlediği bu çifte suçtan dolayı hesap vermesi gerektiğini vurguladı. Bu olay, sadece Bisan’ın değil, aynı zamanda zorla kaybedilen yüzlerce Filistinlinin yaşadığı trajedilerin bir yansımasıdır.