HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 2026 yılı asgari ücreti için yürütülen çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Asgari ücretin ülkede uygulanabilecek en düşük ücret olduğunu hatırlatan Arslan, Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre Türkiye’de çalışanların yarısından fazlasının asgari ücretle geçinmek zorunda kaldığını belirterek bunun kabul edilemez bir tablo olduğunu söyledi. Normal şartlarda bir ülkede asgari ücretlilerin toplam çalışanların en fazla yüzde 10’unu oluşturması gerektiğini ifade eden Arslan, “Bugün belirlenen asgari ücret, fiilen genel ücret haline geliyor ve sosyal yardımlardan birçok ekonomik kaleme kadar geniş bir alanı etkiliyor” dedi.
Arslan, asgari ücretin belirlenme sisteminin köklü biçimde yenilenmesi gerektiğini vurgulayarak, TÜİK verilerinin tek başına ölçüt kabul edilmesine karşı çıktı. Asgari ücretli ile TÜİK’in tüketim sepeti arasında ciddi farklar bulunduğuna dikkat çeken Arslan, “Bizim için gıda, kira, ulaşım, enerji harcamaları temel öncelikler. TÜİK’in sepetinde ise bu kalemlerin ağırlığı çok düşük. Böyle olunca belirlenen rakam, asgari ücretlinin gerçek hayatına karşılık gelmiyor. Bizim tüketimimizin yarısı kira ve gıdadan oluşuyor. Asgari ücret buna göre belirlenmeli.” ifadelerini kullandı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 12 Aralık’taki toplantısına değinen Arslan, mevcut yapıyla sağlıklı bir sonuç üretilemeyeceğini savundu. Komisyonun yeniden düzenlenmesi, daha katılımcı hale getirilmesi ve farklı kriterlerin dikkate alınması gerektiğini belirten Arslan, “TÜRK-İŞ de düzenleme yapılmazsa katılmayacaklarını söyledi. HAK-İŞ’in mevcut şartlarda komisyonda yer alması zaten mümkün değil. Bu durumda işverenlerin tek başına belirlediği bir ücret adaletsiz olur. Bu komisyon yapısıyla sağlıklı bir asgari ücret çıkmaz, çıkaramazsınız.” diye konuştu.
Arslan, acil düzenleme çağrısı yaparak, çalışanların gerçek yaşam koşullarını esas alan yeni bir model oluşturulması gerektiğini vurguladı.