Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen **“Azerbaycan Din Adamları II. Forumu”**nda yaptığı konuşmada, yeryüzünde kalıcı huzur ve güven ortamının ancak temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasıyla mümkün olabileceğini ifade etti.
İslam’ın, insanı merkeze alan bir inanç sistemi olduğuna dikkat çeken Arpaguş, dinin tüm insanlara yaratılıştan verilen hak ve hürriyetleri dokunulmaz kabul ettiğini belirtti. Din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın herkesin can, akıl, mal, nesil ve din emniyetinin korunmasının İslam medeniyetinin temel ilkeleri arasında yer aldığını söyleyen Arpaguş, bu yaklaşımın “zarurat-ı hamse” anlayışıyla sistemli bir şekilde teminat altına alındığını dile getirdi.
Müslümanların evrensel insani değerlerin doğal savunucuları olduğunu vurgulayan Arpaguş, “Müslüman, tüm insanların hak ve özgürlüklerini mukaddes bilir. Dünyada barış, güven ve huzurun hâkim olması için çalışmayı inancının bir gereği sayar. Bunun yanında baskı, şiddet ve haksızlıkla mücadele etmeyi de asli bir sorumluluk olarak görür” dedi.
İslam medeniyetinin tarih boyunca din ve vicdan özgürlüğü konusunda insanlığa örnek teşkil ettiğini belirten Arpaguş, Türkistan’dan Endülüs’e uzanan geniş coğrafyada farklı inanç ve kültürlerin barış içinde yaşadığını hatırlattı. Bu tecrübenin, farklılıkları zenginlik olarak gören köklü bir medeniyet bilincinin ürünü olduğunu ifade etti.
Günümüzde Filistin başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde insanların en temel haklarından dahi mahrum bırakıldığına dikkat çeken Arpaguş, insanlığın huzur arayışının her zamankinden daha güçlü olduğunu söyledi. Konuşmasının sonunda İslam’ın adalet, merhamet ve müsamaha anlayışının hayata taşınmasının önemine vurgu yapan Arpaguş, İslam ülkelerindeki dini kurumların iş birliğini artırmasının ve özellikle din eğitimi ile din hizmetleri alanında ortak çalışmalar yürütmesinin büyük önem taşıdığını kaydetti.