Sağlık

50 Yaş Üstü Erkekleri Etkileyen Prostat Kanseri: Doğru Tedavi ile Kurtulmak Mümkün!

Özel bir hastanenin üroloji bölümünden olan Prof. Dr. Rahim Horuz, prostat kanserinin erkekler arasında en yaygın görülen kanser türü olduğunu belirterek önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Horuz, her 40 erkekten birinin prostat kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini ve riskin özellikle 50 yaş üzerindeki erkekleri etkilediğini söyledi. Ayrıca ailesinde prostat kanseri olanlarda riskin daha erken, 40'lı yaşlardan itibaren ortaya çıkabileceğini ifade etti.

Abone Ol

Prostat kanserinin sinsi bir seyir gösterdiğini ve belirli bir aşamadan sonra bel, sırt, kasık bölgesi ve yumurtalık arkalarında ağrı, idrar yapmada zorlanma, bacaklarda ve kasıklarda şişlik gibi belirtilere yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Horuz, prostat kanserinin erken evrede tespit edildiğinde doğru tedavi ile tamamen iyileşmenin mümkün olduğunu vurguladı.

Prostat kanseriyle ilgili olarak yaşlanmanın bir risk faktörü olduğunu belirten Prof. Dr. Horuz, bu hastalığın tanı alma oranının yaş ilerledikçe arttığını ve ortalama tanı alma yaşının 66 olduğunu ifade etti. Prostat kanserinin erkeklik hormonu ile ilişkili bir kanser olduğunu ve hormonal açıdan sağlıklı her erkeğin risk altında olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Horuz, prostat kanseri gelişiminde genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığını belirterek, tanı konulan her 10 hastadan birinde hastalığın genetik bir temele dayandığını ve prostat kanseri olan yakın akrabaları bulunan hastaların daha yüksek risk altında olduğunu belirtti. Babasında prostat kanseri tespit edilen erkeklerde prostat kanseri gelişme olasılığının yüzde 50'nin üzerinde olduğunu da ekledi.

Prostat kanseriyle mücadelede erken teşhisin büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Horuz, düzenli kontrollerin ve gerekli testlerin yapılmasının hayati bir öneme sahip olduğunu ve erkeklerin bu konuda bilinçlenmeleri gerektiğini söyledi.

Bu Faktörler Prostat Kanseri Riskini Artırıyor!

Prof. Dr. Horuz, her erkeğin prostat kanseri geliştirme riskinin farklı olduğunu belirterek, bireysel, çevresel ve kalıtsal birçok faktörün bu riski etkilediğini söyledi. Özellikle prostat kanseri riskinin yaş ilerledikçe arttığını ve genel olarak 50 yaş üzerindeki erkekleri etkilediğini ifade etti.

Ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunan erkeklerde riskin daha erken, 40'lı yaşlardan itibaren ortaya çıkabileceğini belirten Prof. Dr. Horuz, erken yaşlarda ortaya çıkan prostat kanserinin genellikle daha yüksek risk taşıdığını ve daha agresif bir tür olduğunu da ekledi. Baba, amca veya erkek kardeş gibi akrabalarında prostat kanseri geçmişi olan erkeklerde de bu hastalığa yakalanma riskinin arttığına dikkat çekti.

Bazı genetik bozuklukların prostat kanseri riskini artırdığını belirten Prof. Dr. Horuz, meme kanseriyle ilişkili olan BRCA-2 geni bozukluğunun prostat kanseriyle ilişkili olduğunu ifade etti. Bu genetik bozukluğa sahip bireylerde prostat kanseri gelişme riskinin arttığını belirtti. Ayrıca, birçok kanser türünde olduğu gibi, prostat kanserinin aşırı kilolu erkeklerde daha sık görüldüğünü de belirtti.

Prof. Dr. Horuz, bu risk faktörlerinin prostat kanseriyle ilişkili olduğunu ve erkeklerin bu faktörleri dikkate alarak düzenli kontroller ve uygun testler yapmalarının önemli olduğunu vurguladı. Erken teşhisin prostat kanseriyle mücadelede hayati bir önem taşıdığını ve erkeklerin bu konuda bilinçlenmelerinin önemli olduğunu ifade etti.

Belirti Olmasa da Yılda 1 Kez Kontrol Şart!

Prof. Dr. Rahim Horuz, prostat kanserinin erken dönemde genellikle belirti vermeyebileceğini belirterek, ancak belirli bir aşamadan sonra prostat kanserinin çevre dokular, organlar ve uzak organlarda hasara yol açarak belirtilere neden olabileceğini ifade etti. Bu belirtiler arasında bel-sırt bölgesinde, kasıkta ve yumurtalık arkasında ağrı, idrar yapmada zorlanma veya tıkanıklık, idrarda veya menide kan, böbreklerde tıkanıklığa bağlı olarak böğür ağrısı, bacaklarda ve kasıklarda şişlik, sertleşme bozukluğu gibi durumların bulunabileceğini belirtti.

Ancak bu belirtilerin prostat kanserine özgü olmadığını ve bu belirtilerden şikayet eden 50 yaş üstü erkeklerde prostat kanseri olmadığından emin olmak için kontrol yapılması gerektiğini söyledi. Erken evrede tespit edilen prostat kanserinin, yani kanserin prostatın dışına yayılmadığı durumlarda, uygun ve doğru tedavi ile bu hastalıktan kurtulmanın mümkün olduğunu belirtti. Ancak tedavinin geciktirilmesinin tedaviyi zorlaştırabileceğini hatta bazen imkansız kılabileceğini de ekledi. Bu nedenle, 50 yaş üstü erkeklerin belirti beklemeksizin yılda bir kez kontrolden geçmelerinin büyük önem taşıdığını vurguladı.